NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
49 - (1412) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
ابن رمح.
أخبرنا الليث
عن نافع، عن
ابن عمر،، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال:
"لا
يبع بعضكم على
بيع بعض. ولا يخطب بعضكم
على خطبة بعض".
{49}
Bize Kutaybetü'bnu Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys rivayet etti. H.
Bize ibni Rumh dahi
rivayet etli. (Dediki): Bize Leys, Nafi'den, o da ibni Ömer'den, o da Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi:
«Biriniz diğerinin
satışı üzerine satış yapmasın. Ve biriniz diğerinin dünürlüğü üzerine dünür
göndermesin.» buyurmuşlar.
50 - (1412) وحدثني
زهير بن حرب
ومحمد بن
المثنى. جميعا
عن يحيى
القطان. قال
زهير: حدثنا
يحيى عن
عبيدالله.
أخبرني نافع
عن ابن عمر،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم، قال:
"لا
يبع الرجل على
بيع أخيه،
ولا
يخطب على
خطبة أخيه،
إلا أن يأذن
له".
{50}
Bana Züheyr b. Harb ile
Muhammed b. El-Müsennâ hep bîrden Yahya EI-Kattân'dan rivayet ettiler. Züheyr
(Dediki): Bize Yahya, Ubeydullah'dan rivayet etti. (Demişki): Bana Nâfi, ibni
Ömer'den, o da Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi. Efendimiz
:
«Bir kimse din
kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın; din kardeşinin dünürlüğü üzerine
dünür de göndermesin. Ancak kendisine izin verirse o başka» buyurmuşlar.
(1412) وحدثناه
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا علي بن
مسهر عن
عبيدالله،
بهذا الإسناد.
{…}
Bize bu hadîsi Ebu Bekr
b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Aliyyü'bnu Müshir, Ubeydullah'dan
bu isnadla rivayette bulundu.
(1412) وحدثنيه
أبو كامل
الجحدري.
حدثنا حماد.
حدثنا أيوب عن
نافع، بهذا
الإسناد.
{…}
Bana bu hadîsi Ebu Kâmil
El-Cahderî dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd rivayet etti. (Dediki):
Eyyub. Nâfi'den bu isnadla rivayette bulundu.
İzah:
Bu hadîsi Buhari
«Nikâh» ve «Buyu'» bahislerinde tahric etmiştir.
Hadîs-i şerif de
zikredilen kardeşten murâd umumîdir. Neseben kardeşe olduğu gibi, süt kardeşe
ve din kardeşine de şâmildir. Hadîs-i şerif din kardeşinin satışı üzerine satış
yapmanın; dünürlüğü üzerine dünür göndermenin yasak olduğuna delildir. Satış
üzerine satış yapmak, muhayyerlik şartı ile bir şey satın alan kimseye: «Bu
alış verişi boz, bu malı ben sana daha ucuza satacağım» gibi sözlerle olur.
Ulemâdan bazıları dünür
üzerine dünür gönderme hususundaki nehyin bizzat Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) tarafından nesh edildiğini söylemişlerdir. Şöyleki, Muâviye ile Ebu
Cehm (Radiyallahu anh) Fâtıma binti Kays ile evlenmek istemişler; Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de ona Hz. Usâme ile evlenmesini teklif etmişti.
Fakat cumhuru fukahâ'ya göre Resulülîah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu
dünürlüğü nehiyden önceye aittir. Binâenaleyh bu babdaki nehi mensuh değildir.
Nevevi diyor ki: «Bu
hadîsler, dîn kardeşinin dünürlüğü üzerine dünür göndermenin haram kılındığını
beyân hususunda açık delillerdir. Eğer kız tarafı açıkça kabul etmiş ve kızı
isteyen bundan vaz geçmemiş; başkasına da onu istemek için izin vermemişse,
başkasının o kıza dünür göndermesi bütün ulemâya göre haramdır. Bu takdirde o
kızı isteyip evlenirse âsî olur. Fakat nikâh sahihtir; fesh edilmez. Bizim
mezhebimiz ve cumhuru ulemânın mezhepleri budur.
Dâvud-u Zahirî bu
nikâhın feshine kaaildir. imam Mâlik 'den her iki mezhebe uyan iki kavil
rivayet olunmuştur. Mâlikîler'den bir cemâate göre zifâfdan Önce ise bu nikâh
fesh edilir; zifâfdan sonra feshedilmez.
Kız tarafı evlenme
teklifini açıkça değil de ta'riz suretiyle kabul ederse ikinci dünürlüğün haram
olup olmayacağı hususunda imam Şafiî 'den iki kavil rivayet olunmuştur.
Bunların esâh olanına göre ikinci dünürlük haram değildir.»
Ta'rîz suretiyle kabul:
«Senden geçilmez», «Sen ayın atacak adam değilsin» gibi sözlerle olur. Bu
hususta Hanefîler'le Mâlikîler'de Şâfiîler'Ie beraberdir. Kız tarafından kabul
veya red yoksa ikinci dünürlük caizdir.
Bâzıları hadîsdeki
nehyi, kadının birinci talibi ile evlenmeye rızâ göstermesi hâline atfetmişlerdir.
imam Mâlik'in «El-Muvattâ»ında dahî nehîy bu şekilde tefsir edilmiştir. Şu
halde iki taraf rızâ gösterip mehir üzerinde anlaşmaya varmadıkça, başkasının o
kadını istemesinde beis yoktur. Medîneliler'le Iraklılar'ın mezhepleri de
budur.
Îbni'l-Kaasim hadîsdeki
nehiyden dâmad namzedinin fâsık olmasınıı istisna etmiştir. Ona göre birinci
namzed fâsık olursa, o kadını başkası isteyebilir, Evzâî'nin mezhebi de budur.
Fakat bu kavil cumhurun mezhebine muhaliftir. Bu babdaki hadislerin muklezasına
göre damad namzedinin salih veya fâsık olması hükmen müsavidir. Nevevî: «Sahih
olan da budur» diyor.
Kız tarafından birinci
namzed'e açıkça red cevabı verildiği takdirde ikinci namzed bunu bilmese bile
dünür göndermesi haram değildir.